MAYIS AYI YAĞMURLU GEÇİYOR

Yağışlı bir Mayıs ayı yaşıyoruz. Bu gün sabahtan hava kapalı, öğleden sonra ise yağmurlu geçti.


Arılarımız yapmış olduğum suluktan, su taşıyorlar. Onlara temiz su dolduruyorum burayı sevdiler. Hiç değilse temiz su aramaya uzağa gitmesinler. Suyu onlara getirdim.
Köpeğim yağmuru sevmiyor. Yağmurlu havalarda evinden dışarıya çıkmıyor.



Zerdali ağacından görüntüler. Kırağı yaktı ama yine de aşağılarda kalanlar yetecek gibi görünüyor.


Çayırda gezen yarış atları yanlarında da tayları mevcut. Bunlar doğuştan insana yakınlar galiba fotoğraf çekmek için makinayı elime aldım. Yakından çek dercesine yanıma yaklaştı.


Suyun içine düşmüştü aldım elime kurumasını beklerken birkaç resim aldım. Kurulanınca elimden uçtu gitti.

Yeğenim Fatih Arıların yanında olduğumu öğrenince bisikletine atlayıp gelmiş. Bir de arıların içerisine girse. İleride o da olur inşallah.

Havalar yağışlı gidiyor. Kısa süreli de olsa ara sıra güneş yüzünü gösterince arılık bu şekilde şenleniyor.


Kanola mı? Hardal mı? neyse kuşlar tarafından tohumları getirilmiş sanıyorum. Çok güzel çiçek açtı açmaya da devam ediyor. Bu sene nasip olursa tohumlarını alacağım, boş kalan yerlere Sonbahar'da ekmeyi düşünüyorum. Ne zaman yanına varsam üzerinden arı eksik olmuyor.



Yukarıdaki resimler bu kovandan, biraz fazla abarttım galiba. Yukarıda görüldüğü gibi ana memesi yapmaya başlamış. Ana arıyı kontrol ettim yok. Çok kalabalık göremedim dedim tekrar konrol bu sefer günlük yumurta aradım yok. Bakım esnasında anaarıyı düşürmüştüm yere elimle tekrar kovana attım fakat demek ki sakatlamışım. Hayırlısı olsun. Çareler tükenmez böldüm 3 tane kovan yaptım. Bu kovan boşaltıldı, bir daha arı koymamak üzere, Atölyeye gidecek orada uygun bir şekle sokarım artık.



Mehmet Ağabey torunun köpeği panzer ile yakaladım onları. Çok güzel maaşallah gözlere bak.
Ruskurt köpeği veya aski diye bilinen cinsten.


Bu gariban köstebek karışmış buraya birileri tarafından bahçeden yakalanarak getirilmiş, kahvenin önüne video sunu da çektim. Değişik bir canlı, gözleri yok yeraltında yaşıyor.

NİSAN AYI BÖYLE GEÇTİ

Ali YILMAZ Nisan ayı başında, tarlasına bezelye ekmiş, çimlenip çimlenmediğini kontrol etmek için tarlaya gittik. Bezelyeler çimlenmiş.

Nisan ayı bu sene soğuk geçti. Budanan bağlardan damlayan sular, gece sabaha kadar sarkıt oluşturmuşlar.

Bezelye tarlası.


Darcanlar Kerestecilik, Benim söğüt ağaçlarını bir güzel biçti. Elimiz boş kaldıkça, ben de kovan yaparım.

Kovanlık ölçülerinde biçterdim ağaçları. Bundan sonrası kolay ekleme yapıştırma yok. Enini boyunu kes, tutkalla vidala.







Havaların güneşli olduğu günlerde de arılarımızı kontrol ettik.

Resimler fazla olunca sıralama karışmış.






Nisan ayında Eskişehir Arı Yetiştiricileri Birliğinin olağan genel kurul yapıldı.

Fatih Hocamız, avköpeği yavrulamış. Maaşallah çok güzel yavrular.

İki tane yavrunun kuyruğu doğuştan kesik.


Yavruyu alacağız diye annesi bizi takip ediyor. Elimize alınca yanımızdan ayrılmıyor.
Nihayet erikler çiçek açmaya başladılar. Aşağıda da frenk üzümü diyorlar, sarı sarı çiçek açtı, güzel de kokuyor.


Vişneler henüz çiçek açmadı. Daha henüz yaprak çıkartmaya başladılar.

Elma ve erik ağaçları çiçeklenmeye başladı. Bahar gelecek galiba, fakat havalar yine de soğuk. Sabah güneşli, öğleden sonra yağmur yağıyor.



Eskişehir'de açılan Tarım fuarını Ömer ve Halil abi ile birlikte gezdik. İlgimizi çeken bu dev traktörün önünde onları resimledim.


Yeğenim İlayda, Kendi kendimizin resmini çektik. Görmeden ama görerek çeksek de daha iyi olamazdı diye düşünüyorum.
TKV nin arılığından görüntüler.


Burası de kovan fabrikası TKV nin ustalar çalışıyor, Kovan imalathanesi, Ayrıca strafor kovanları inceledim. Güzel görünüyor, ağaca göre daha pahalı, aslında 5 çerçevelik ruşetler var diye gitmiştik ama bizim gittiğimizde bitmiş.







Baykuş, benden kaçmayınca ben de yaklaştım ve çok yakından fotoları çektim. Sanıyorum yavru bir baykuş büyük olsa bu şekilde poz vermezdi,


Bu da kanola galiba ben ekmedim ama, geçen sene vardı bir kök, bu sene birkaç kök var seneye inşallah daha çok olacak.


Hacı abi strafor kovanları inceliyor. Ruşetleri bulamadık büyük kovanları da almadık. Sadece baktık o kadar.


Ben biraz fazla gezmişim her halde. Çerçeve vermediğimiz küçük ruşet çerçevesiz olarak yapmış petleri. Tam kovanına göre.


Eksik yer kalmamış. Kovanı aktardım yeni kovana, kendi ördüğü dalaklara yumurta atmış, birtanesini kırmadın çerçeveye bağladım. Kapalı gözlü olan petek ağırlığa dayanamadı kırıldı. Bir çerçeve zararımız oldu yani.




Kovana göre örülen petekler,