13 Ekim 2008 Pazartesi

BÜYÜK KOVAN

Büyük kovanım bu sene boş duruyordu. İyilik yapmak çok güzel birşey "yap iyiliği at denize" demiş atalarımız. Neyse bu konuya girmeyeyim çok uzun olacak. Bu yukarıda görülen kovan boş durmasın dedik kendi kendimize küçük ruşetlerde bulunan ana arılarımdan birer tanesini alarak onlar için bu kovanı ikiye bölerek iki tane ana arı için 4 er çerçeveli iki kovancık yaptım.

Kovanlara verilen ana arılar yerli arı dediğimiz anaarılar. Resimlerde görüldüğü gibi kovanların girişini bir arı geçebilecek kadar daralttım. Kovanlar zayıf olduğu için savunması kolay olsun diye buna rağmen fotoğraf karesine de girmiş bir tane sarıca arı. Zayıf kovanları duman ediyorlar.




Bu resimler de kovan içinden çekilen resimler. Bu resimler sol taraftaki kovancıktan görüntüler.




Bu anaarı da sol taraftaki kovancığın anası. Genç ve bu senenin anası hiç yerinde duramıyor. Fotoğrafını çok çektim fakat hiç birisi güzel değil en güzellerini yayınlıyorum. Makina bile yetişemedi maaşallah. Devamlı hareket halinde olduğundan ya kafası çıkmıyor yada kolu bacağı.








Bu resimler de Büyük kovanın sol tarafında oluşturmuş olduğum kovancıktan görüntüler. Bu kovancığın arı mevcudu diğerine göre daha iyi dolu dolu 4 çerçeve fakat biraz işçileri tembel olsa gerek ki ana arıyı kafesten çıkaramamışlar. Kafeste hala kek duruyor baktım kafesin dışından besliyorlar. Hemen kafesi açarak ana arıyı çerçevenin üzerine bıraktım.


Bazı arkadaşlarımız şimdi bu zamanda arı mı? bölünür kovan mı yapılır diyorlar şu anda ama ne yaparsın mecburiyet olunca bazen yapılması gerekiyor ve yapılıyor. Önemli olan ana arıları bahara sağ çıkartabilmek. Bu ana arılar küçük ruşet kovan ikiye bölünerek oluşturulmuş olan 5 küçük çerçeveli kovanda ikişer tane duruyordu. Ruşetlerin birer tarafından bu iki anaarı alınarak 10 ar küçük çerçeveli küçük kovancık oluşturdum. Yani ruşette bulunan anaarıların yaşama şansını arttırmaya çalıştım kendi aklımca.


Ruşetten aldığım bu iki anaarı için de kovanlar kontrol edilerek bir kaç kovandan alınan çerçevelerden yapıldı. Arıların birbirine zarar vermemesi için koku kullandım. Ayrıca tarlacı arıların geri gideceğini düşünerek, kovancıkların içerisine her iki tarafa da ikişer adet şurupluk koyarak birisine şurup diğerine de su koydum. Çerçevelerin üzerine de kek koyarak kovanın girişini uçma tahtası ile kapattım. Bu işlemleri geçen perşembe 9 Ekim günü yapmıştım. Bu gün kovanın uçma tahsını açtım ve ilk anda kovanın sağ tarıfından bayağı bir arı çıkarak uçtu ve tabi ki büyük ihtimal kendi kovanlarına gittiler. Giden gider kalan sağlar benim dir diyerek kovanı açarak kontrol ettim. Bu görüntüleri elde ettim.





Kovanın sağ tarafındaki işçi arıların tembelliğinden söz etmiştim galiba yukarıda, işte analarını kafesten çıkartamayan arılar anaarıyı kafesten çıkartıp peteğin üzerine bıraktığım zaman bu görüntüyü oluşturdular.




Gündüz hava sıcaklığı normal güzel olsada geceleri çok soğuk olduğundan kovanlarımızın üzerine kapak altına gazete kağıdı koydum. Daha önce yayınladığım fotoğraflarda görüldüğü gibi arıların suyu buz tutmuştu. Gerçi şu ana kadar bir gün oldu ama önlem almaktan zarar gelmez.











Yeni aldığım sarıca arı ve eşekarısı kapanları kapanların içine en son olarak tavuk ciğeri koydum kapanlar süper iş yapar oldular. Fakat bu arada benim 2 kovan gitti. Eşek arıları kovanın anaarısını öldürüyor, anasız kalan kovan yağma ediliyor. Hayırlısı olan yerde olacak bunlar.









Güzel havayı bulunca kışlık odunlarımızı komşum Yaşar YEŞİL'in motorlu testeresi ile yardıma gelince iş çok kolaylaştı ve çabuk bitti. Kışlık odunla ne alaka arı demeyin geçen sene kara kovan yapmak için içini oyduğum söğüt ağacı da bu sene odun oldu. O kadar da sabırla içini oymuştum fakat olmadı, Ağaçın bir tarafı tamemen çürümüş o yüzden parçalandı ve belli bir bölümü çürük olan bölüm çıkartılınca iş bozuldu, o çürük olan bölüme göre parça hazırlamaya çalışırken, Ihlamur ağacından yapılmışı hediye gelince söğüt ağacının da odun olarak kullanılması karar verdim fakat odun bile olmaz çok çürümüş. Büyük bir bölümü arılara bakım yaparken körükte yakılacak.





Bu arada, Komşum Yaşar YEŞİL' e çok teşekkürler.

3 yorum:

Kozlu Ziraat Pazarlama dedi ki...

Selamunaleyküm Bünyamin kardeşim
gerçektende arılarda yavru durumu oldukça güzel gözüküyor. Ayrıca çok güzelde resimlemeler yakalamışsın.Kara kovanlara ise fazla önem verme arılığında bir iki tane olsun nümunelik yeter.
Güzel çalışmalarının devamını diliyorum, size ve Eskişehirli arıcı kardeşlerime sevgi ve selamlarımı gönderiyorum...

muratakın dedi ki...

Bünyamin Bey:
büyük kovanın aile boyu desek olmaz herhalde sülale boyu olmuş.
saygılar.

mahmudiyearicilik dedi ki...

Saygı bizden Murat Hocam evet biraz öyle önümüzdeki sene nasip olursa ana üretiminde kullanacağım tak 50 adet meme baksınlar.
SELAMLAR