29 Kasım 2008 Cumartesi

ARILIKTA KOVANLARIN YER DEĞİŞTİRİLMESİ

Geçen yazımda ruşet kovanların yerlerinin değiştirildiğini yazmıştım. Yer değiştirmeden dolayı havaların kötü gitmesi dolayısıyla, her hangi bir olumsuzluk yaşanmadı. Hava güneşli ve sıcak olsaydı bildiğiniz gibi arı uçuşa çıkacak ve eski kovanının olduğu yere dönecekti. Neyse ki problemsiz atlattık. Ruşetleri bahçemdeki üzeri kapalı arılığıma yerleştirdim.

Arılıkta kovanlarımızın yerlerini değiştirirken önceden bağzı önlemler almamız gerekir. Tabi bu konu aslında bahar aylarında işlenmesi gereken bir konu olduğundan bunlara değinmeyeceğim. Bahar aylarında tekrar bu konuya değinebilirim. Fakat bu mevsimde de kovanların yerleri değiştiğini çevremdeki arıcılardan duyuyorum veya en azından benim gibi kışı geçirmek için kovanların daha emniyetli yerlere alınıyor. Ben de kendimce kış günü de bakıma ihtiyacı olabilecek olan ana çiftleştirme kutusu olarak da kullandığım küçük ruşetlerin yerlerini değiştirdim. Yeni yerleri kuzey rüzgalarına kapalı olduğundan güneşli havalarda gerekli müdahale yapabilirim.


Yukarıdaki ağaç bir arıcı arkadaşımız tarafından hediye edildi. Arılığımıza diktik. Yabani erik ağacı imiş. Bahar gelince tutarsa dikdiğimiz ağaç yapraklanacak ve çiçeklenecek inşallah.


Bu mevsim de bu hava şartlarında, aslında kovanların taşınmaması gerekir. Benim taşıncak yer 500 metre olduğundan kucağıma alarak sarsmadan elimde götürdüm. Salkımdaki arı taşındığı zaman sarsıntıdan salkım bozulur ve salkımdan kopan arılar kovan dip tahtasına düşer. Dip tahtasına düşen arılar tekrar salkımdaki yerini alamazlar. Bu yüzden onları ölümüne sebep olabiliriz. Bu yüzden mümkünse bu mevsinde kovanlarımızı taşımayacağız. Taşınması gerekiyorsa da çok özen göstermemiz gerekiyor.

26 Kasım 2008 Çarşamba

ÇİFTLEŞTİRME KUTULARININ YERLERİNİ DEĞİŞTİRDİM

Çiftleştirme kutusu olarak kullandığım ruşet kovanların yerlerini geçtiğimiz pazar günü değiştirdim. Ruşetleri bahçemdeki arılığıma taşıdım.
Bu gün akşam üzeri kapaklarını açtım. Arılar uçuş deliğinin önünde toplanmışlardı. Bakalım sonuç yarın belli olacak hava kapalı olursa sorun yok, açık ve güneşli olursa eski yerlerine gitme durumu olabilir yarın belli olacak. Dört tam gün geçti. Hayırlısı.




Mevsim sonunda almış olduğum kovanlar. ilaçlamasını yapmıştım. Durumları normale dönüyor. Bu kışı atlatabilirseler yaza çok iş yapacaklar. Keki duman etmişler. Nerede ise kışa girerken aldık bunları kendi halinde kaderine terk edilmiş kovanlardı.







Bu kovan da ikincisi vermiş olduğum keki bitirmişler. Kek takviyesi yaptım ve kapattım. Kovanları henüz arılığıma getiremedim. Alındığı yerde duruyorlar. Önümüzdeki günlerde arılığımdaki yerlerini alacaklar inşallah.



24 Kasım 2008 Pazartesi

ŞİDDETLİ RÜZGAR

Cumartesi günü ve akşamı esen kuvvetli rüzgar dan sonra Halil beyin pazar günü kovanlarını kontrol için arılığına gideceğini söylemesi üzerine hem ziyaret hem de geçen hafta Zonguldak'tan Salih ağabeyin göndermiş olduğu almak için pazar günü Halil BİLEN'in arılığına gitmek için Mahmudiye'den hareket edeceğim telefon çaldı. Telefonda Yusuf usta sen arılığı bulamazsın beni de al beraber gidelim demesi üzerine doğru Eskişehir Yusuf Usta ile evinin önünde buluştuktan sonra hep beraber Arılığın yolunu tuttuk.

Arılığa vardığımızdaki manzara bu şekilde gördük. Halil BİLEN'de bizim önümüzden yeni gelmiş arılığa toplamaya zaman kalmadan biz gelmişiz. Kovanların üzerinde kovan kapağından sonra bir de çatılar vardı, bu çatılar rüzgardan uçmuş sadece açılan kovan kapağı yok her şey nolmal yanlız biraz ortalık dağılmış o kadar.


Arılığa geliş nedenlerinden biri de çiftleştirme kutularında kışlatılan anaarıları kontrol etmek son durumlarını görmek.

Diğer kovanların aksine ana kutularının önlerinde arılar mevcut.

Ana kutuları tek tek açılarak son kontrolleri yapıldı. Bardaklarına son defa olarak şurupları dolduruldu.

Ana kutusundan alınan bir petek bol miktarda yumurta ve kapalı göz.

Üç çerçeve olmasına rağmen mevcutları oldukça güzel maşallah.

Bu arada Yusuf Usta 26 numaranın fotoğrafını çekmeye çalışırken ben onu fotoğrafladım. 26 numara mı onun resmi aşağıda onu da net olarak yakaladım.


İşte Meşhur 26 numaralı ana.


Strafor kutuların yanında üç adet te ahşap kutu var. Bunlar da da anaarı kışlatılıyor. Yukarıdaki resim de ahşap çiftleştirme kutusunun iç görüntüsü.

Halil BİLEN ve Yusuf Usta Ağaç kutuları sarıp sarmaladılar. Son kontroller yapıldı, Bahara görüşmek üzere vedalaşıldı. İnşallah Baharda görüşürüz.



Halil BİLEN'in damızlık kolonisinden bir görüntü. Bu havada hayırlısı olsun bakalım. Espiriler patlatılıyor. Açmayalım diye uyarmama rağmen kovan açıldı. Arada bir havalandırmak ta gerekiyormuş. Öyle söylediler ben söylemedim. Neticede havalandırma da yaptık, fotoğrafı da aldık tabii.

İş bitiminde arılığın görüntüsü aşağıda ki gibi olmuştu. Bu arada çayımız demleniyordu, zaten en çok ben yoruldum bir yorgunluk çayı iyi gelir demem üzerine Halil ile Yusuf ustanın tepkileri yukarıdaki fotoğrafta görülüyor. Ne mi? yaptım, sadece fotoğrafları çektim.



Yukarıda belirtmiştim Zonguldak Kozlu' dan Salih ağabey polen kapanlı kovan bana bir tane numune numune göndermiş SAĞOLSUN. Kendisini çok teşekkür ediyorum. Çalışmalarıma yapmış olduğu katkılarından dolayı.

Polen kapanlı kovandan çeşitli görüntüler.

22 Kasım 2008 Cumartesi

20 Kasım 2008 Perşembe

ESKİ DOSTLAR

Ziyaretimiz sırasında İlhan ağabeyime de bir sürpriz yaptım. Kendisi akvaryum için gerekli olan her türlü malzemeyi ve aynı zamanda süs balıkları için çeşitli yemleri üreten fabrikanın sahibi, Hobilerimden birisi de Akvaryum ve süs balıkları olunca, bu işle uğraşan en güzelini üretmeye çalışan insanlarla tanışma gereği duydum. İlhan ağabey ile tanışalı bayağı uzun bir zaman oldu dostluğumuz halen daha devam ediyor. Kendisi hayvanları ve doğayı çok seven bir insan. Arıcılıktan konuyu açınca kendisi arıların öldüğünü ve aynı zamanda arıların ölmemesi gerektiğini anlattı. Hatta Kendisinin de kovan alarak arıcılık yapmak istediğini söylemesi üzerine arıcılıkla ilgili baharda tekrar görüşmek üzere diyerek ayrıldık. Bulaşıcı bu arıcılık bulaştımı yoksa diye düşünyorum.

İlhan ağabeyin fabrikadaki odasından bir görüntü. Süper iki akvaryum ve İlhan ağabey Kazım kardeş ve ben.

İZMİR YOLCULUĞU

Geçen hafta sonu İzmir de bulunan arkadaşlarımın ziyaretine gittim. Uzun bir aradan sonra İzmir'e gitmem sebebi ile oldukça değişik ve güzel günler yaşadım.


Kendi arabam ile İzmir yolunda giderken bu köprünün yanına geldiğimde yol yapımında görev yapan görevli tarafından durduruldum. Benden önce gelmiş olan araçlar da durdurulmuştu, 20 veya 25 kadar araç önümde duruyordu. Görevliden öğrendiğime göre en az yarım saat burada beklememiz gerekiyormuş, yol yapımı devam ettiği için kayalık bir bölgeyi açmak için patlatma yapılacağını söylemesi üzerine zorunlu mola verdim.


Araçtan inerek çevredeki güzellikleri fotoğrafladım.


Yukarıda görülen fotoğrafta beklememize konu olan patlatma anı, büyük bir gürültü ve her taraf toz duman oldu. Daha sonra yol temizlendi 40-45 dakikalık zorunlu moladan sonra yolumuza devam ettik.








İzmir'e gideceğimizi İzmir'de arıcılık yapan internetten tanıştığımız Uğur KIRAN arkadaşımıza da MSN den görüşürken bildirmiştik. Bu hafta önümüzdeki hafta derken nihayet başardım. Öyle ki İzmir'de bulunan arkadaşlar geleceğimizden ümidi kesmişler. Beni karşılarında görünce onlara güzel bir sürpriz oldu. Geldiğimi telefonla arıcı arkadaşımız Uğur KIRAN a bildirdim ve yarın buluşmak üzere sözleştik. Ertesi gün Uğur Bey le buluşma yerine ve daha sonra birlikte doğru arılığın yolunu tuttuk. Yukarı da ve aşağıda görülen arılıkta bulunan arı evinin yapımını tek başına kendisi yapmış. İncelediğimde çok güzel bir iş çıkarttığı ortada,







Arılıktaki evin içeriden görünüşü, burada her şey düşünülerek tam bir arıcıya cevap verecek şekilde tasarlanmış ve yapılmış.


Kabarmış petekler mavi naylon büyük poşetlere konulmuş önümüzdeki sene kullanılmak üzere saklanıyor. Kabartılmış petekler naylon torbalara konmadan önce Buzdolabında (dipfiriz) de bekletilmiş.


Isıtmada kullanılmak üzere elektrikli radyötör.


Girişte ise nerede ise tam donanımlı bir mutfak, olarak inşa edilmiş. Küçük bir ailenin yaşantısını sürdürebilecek durumda yapılmış.








ARILIKTAN GÖRÜNTÜLER












Arılıkta bulunan su deposu, yanyana alttan borular ile birbirine bağlanmış variller, en baştakine musluk bağlanarak depo olarak kullanılmış. Yeni dikilmiş olan zeytin ağaçlarının sulanmasında kullanılmış.





Arılığa geldiğimizi gören Uğur Bey'in arılık komşuları da geldiler. Koyu bir arıcılık sohbeti başladı laf lafı açıyor konu dan konuya geçildi.



Aşağıda resimde görülen kovanların altındaki sehbalar güzel olmuş diye konuşurken arılık konşularından arıcılık ile uğraşan Mehmet ağabey sehbaların çok yüksek olduğundan şikayet ediyordu. Benim bulunduğum bölgeye göre çok güzel fakat daha sonradan anlattı; Burada rüzgarların çok sert estiğini kovanların biraz daha aşağıda olması gerektiğini anlattı. Bu arada bir şey daha öğrenmiş oldum. Ben çünkü kendi yöreme göre değerlendirmiştim burada bir konuyu da tekrar etmekte fayda görüyorum arıcılık her yerde aynı şekilde yapılması mümkün değil. Her arıcı kendi yöresinin iklimi hava şartlarını çok iyi değerlendirmeli ve ona göre yaptığı işlemleri kayıt altına almalı ve ona göre davranmalı. Genelde yapılanlar aynı olsa da zamanları farklı olması sebebiyle arıcı yapacağı işlemleri ona göre plan ve proğram dahilinde yapmalı.






Arıcılık hastalık, arılık uzak olunca Uğur arkadaşımız da balkonuna arı kovanı getirmiş. Bizim Anadolu'da kış şartları hüküm sürerken İzmir sıcak, bahar havasında arıllar çalışmalarını sürdürüyor. Arılıkta kontrol ettiğimiz kovanlarda anaarı yumurtlamaya devam ediyor. Bizim arılarımız yumurtayı keseli nerede ise bir ay oluyor. Hava şartlarından olsa gerek İzmir'e yavrulama süreci kış mevsiminde de devam ediyor. Arılar polen taşıyorlar.





Yukarıda görülen bu oyuk yabani bir hayvan tarafından açılmış incelediğimde burası bir sarıca arı veya eşek arısı yuvası olduğunu anladım. Anladım ki sarıcaarıların da düşmanı varmış ne güzel bu olaya sevinmemek elde değil yuvayı bulan bu hayvan bu yukarıda görülen oyuğu açarak petekleri dışarıya çıkarmış arıları da öldürmüş sanırım sadece boş peteklere rastladık. Resmin üzerine tıklayıp büyütüldüğü zaman durum daha net olarak görülebiliyor.




Arılık çevresinde bulunan hayıt bitkileri havaların kurak gitmesindan çiçek açamadan kurumuş.


Zeytin fidanları şu an saksıdalar toprakla kavuşacağı günü bekliyorlar.



RÜYA VADİSİ YEDİ GÖLLER


Yedi göller de arkadaşım Kazım ile çekilmiş fotoğraf.


İzmir denince akla ilk gelen deniz ve deniz kıyısında çekilen manzaralar. Ben biraz değişiklik yaptım İzmir'in Buca ilçesinde denizden uzak bu güzel ilçenin güzelliklerini yayınladım.




Yeğenim Koray yedi göller manzarası ile.


Deniz manzaralarını da unutmadım tabi limandan çekilmiş deniz manzarası.


Netice olarak çok güzel dört gün yaşadım. Dostluk arkadaşlık çok güzel bir şey, bunun değeri hiç bir şeyle ölçülmez. Yanlız burada yazmadan geçemeyeceğim. İnternetin faydaları işte bu, internetten ve blogundan tanıdığın Uğur KIRAN İzmir seyahatım boyunca göstermiş olduğu ilgi ve alakadan dolayı kendisine ne kadar teşekkür etsem azdır. Arıcı olduğuma inanın mutlu oldum. Daha önceden hiç tanışmadığımız halde ilk karşılaşmamızda konu arıcılık olunca sanki çok önceden tanışıyormuşuz gibiydik. Arıcılık sayesinde çok iyi bir dost kazandığım inancındayım.