23 Haziran 2008 Pazartesi

BU GÜN BÖYLE GEÇTİ

Dün Hacı ağabey geldi. Biraz sohbet yarın için arılıkta buluşmak üzere sözletik.

Bu gün erken saatlerde arkadaşım 112 ibrahim geldi. Ona tulumbanın yanında çıkan kangal dikenine benzeyen biraz daha küçük çiçek açıyor onları gösterdim.

Çok güzel kokuyor, arıların pek uğradığını da gördüğümü söyleyemem. Fakat çok güzel kokulu ve güzel bir görüntü.



İbrahim eline üç çerçeve ve kasnakları alıp gelmiş. Bunlar ne diye sorunca ne bileyim internette gördüm panayırcılık yapılıyormuş ben de istiyorum diyor kim moda yaptıysa bunu internetten görmüş bizim ibrahim de istiyor işte oda arılarının panayırcılık yapmasını istiyor. Tabi kendisine yardımcı olduk hemen kasnakları çerçevelere sabitledik.

Sonra Hacı ağabey ile sözleştiğimiz gibi onun arılığına gittik. Kara kovan var tamir edilecek. Zaten büyük bir kısmı yapılmış arka kapak kalmış sadece.

Kapak olarak kullanacağımız kalası kovanın şekline göre kestik. Bu sıralar kara kovanların tamirleri ile uğraşırken galiba kara kovan ustası mı olacağım ne?


Kara kovanın iç görünüşü.


Daha sonra Hacı ağabeyin arılıkta bulunan bağzı meyve ve sebzelerin fotoğraflarını çektim bunlar da Hacı ağabeyin hobisi yetiştirmesini seviyor.


Vişne ağacından güzel bir görüntü.

Arılıktaki salatalar bayağı büyümüş ilerleyen günlerde buradan ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz.



Arılıkta bulunan arı otunun üzerinde arılar.


İbrahimin çerçevelere kasnaklar bağlandı onları evden alarak İbrahimin arılığının yolunu tuttuk.

İbrahimin arılıkta kovandan alınmış bir çerçeve tamamen sırlanmış bunu alabiliriz deyince hemen almamızı istedi. Bu sene ilk olduğu için bu çerçeveyi kovandan aldık. Balın tadına bakması için.




Çerçevelerin sırlanma işlemi tamamlanmak üzere yapılan kontrole göre on güne kadar bu balların sağım işlemi yapılacak.



Oğuzhan komşum Muzaffer'in oğlu küçük arıcı diyemeyeceğim arıları görünce böyle saklanacak yer arıyor, henüz çok küçük büyüyünce sanırım babasının yolunda giderse hobi olarak da olsa kovan edinecek sanırım.


En son kendi kovanlarım. Kovanlarımın kontrolü yaptım.




Duvarlardan başlayarak sırlama işlemleri devam ediyor. bir kaç gün daha süzmek için bekleyecem.


Çünkü ana ızgarısı kullanmamanın cezası çekiyorum gecikme bu yüzden çerçevelerin orta yerlerinde daha kapalı göz yavrular var.



Alınabilecek durumda bird çerçeve hepsi bu şekilde değil tabi.

Bu resim ana kutusundan Hacı ağabeyimin deyimi ile çakır arıya esmer ana.



Akşam oluyor kovanların önünde bakıyorum onlara acele acele kovana dönüyorlar. Birazdan güneş batacak.


Arılıkta gün batımı bir gün daha böyle geçti. Yarın sabah yeniden koşuşturma hiç boş zaman yok arılar bu sene hızlı onlara yetişmeye çalışıyorum sadece hadi hayırlısı.


18 Haziran 2008 Çarşamba

ZİYARETÇİLERİMİZ

Evimin bahçesindeki güllerin güzelliğini görmek için İlçemizde Eczanesi olan Eczacı Ayşe Hanım ile ilçemizin köklü ailelerinden ve büyük çiftçilerimizden Namık ağabey ziyaretime geldiler. Bahçedeki gülleri görmek için geldiklerini söylediler bahçeyi gezerken bahçede bulunan kovanları görünce ilgilerini çekti demekki ağaç çiçek muhabbeti birden arı muhabetine döndü. İkiside çok yönlü ve doğa hayranı insanlar.






Kara kovanı ve diğer kovanlara polen taşıyan arıları büyük bir merak ile izlediklerini görünce ben de dilim döndüğünce kendilerini bilgilendirdim. Muhabbet uzayıp gidince da kendilerini arılığa davet ettim.




Arılıkta evime yakın olması sebebiyle hemen arılığa geçtik. Arılar ve kovanlar hakkında kendilerini bilgilendirdim. Hava rüzgarlı olduğundan kovanın açılamayacağını düşünürken misafirlerimizin de kovanı ve ana arıyı kovanın düzenini göstermek istiyordum. Hepimiz maskesiz olduğumuz için önce biraz çekindiler fakat sonra rahat olmalarını korkmalarını bende de maske olmadan açacağımı onlara anlatmam üzerine ana çiftleştirme kutusu olarak kullandığın ruşet kovanı açıp onlara da küçük bir arı ailesinin tanıtımını yapmak üzere ruşet kovanın yanına geldik. Ruşet kovan açılınca daha da merak sardılar.







Açılan ruşet kovandan görerek merak ettiklerini sordular. Bende cevapladım, her ikisine de doğrusu cesaretlerinden dolayı kutluyorum. sanki 40 yıllık arıcı gibi ruşetin içini inceliyorlar.






Daha sonra daha güçlü bir ruşet açıldı misafirlerimiz de ısınmışlardı. İlk zamanki çekingenlik yoktu üzerlerinde bunu farkedebiliyordum. Sakin bir şekilde ikinci ruşet incelenmeye başladı.


küçük çerçevenin üzerindeki ana arıyı görmeye çalıştılar bende çerçeveyi al eline öyle görebilirsin deyince Eczacı Ayşe hanım çerçeveye eline alarak incelemeye başladı.


Bu çerçeveye çok ince bir kılavuz petek takılmıştı kendileri aşağıya doğru örmeye başlamışlar ve bir bölümüne polen koymuşlar.



Kılavuz petek takılmış çerçeveyi üst taraftan kabartmaya başlamışlar. Kemer yapmak için bal koymuşlar. Ayşe hanım ve Namık ağabey çerçeve ile poz vermeyi de ihmal etmediler.



Ayşe hanım Eczacılık, At yetiştiriciliğinden sonra arıcılığa da merak sararsa şaşırmam çok yönlü bir insan Eczane sahibi aynı zaman da at çiftliğinde yarış atları yetiştiriyor. Kendisiyle bir gün at çiftliğinde ziyaret etmek istediğimi söyledim. Yarış atlarının ve taylarının resimlerini almak istediğimi söyledim. İnşallah çiftlik gezintimizi de sizlerle paylaşacağım.

oğul

Erhan ağabey için, neden oğul sorusuna kendi cevabı aşağıdaki videoda.

ERHAN AĞABEY'den BİR OĞUL DAHA


Erhan ağabeyin arılığından görünüm. Kütük kovanlar, kara kovanlarlar, sepetler ve fenni kovanlar bu sene oğul fazla olması sebebi ile tamamen dolmuş durumda arılıkta kovan koyacak yer de kalmamış gördüğüm kadarı ile. Ömer ağabey ile onun ekmek fırınında herzamanki arıcılık sohbeti yaparken telefon çaldı. Konuşmalarından karşıdakinin Erhan ağabey olduğunu anladım. Oğul çıktığını anlatıyor olacak ki Ömer ağabeyden kovan alıp gelmesini istiyordu. Bizde Ömer ağabey ile önce Ömer ağabeyin arılığına gittik parçalanmış durumda olan kütük kovanı hemen takıştırdık parçalarını ve kütük kovanı alarak Erhan ağabeyin evine gittik.



İki hacı oğulun alınması konusunda farklı düşünceleri vardı. Fakat sonunda orta yol bulundu.



Biz Ömer ağabey ile gelene kadar Erhan ağabey hazırlıkları yapmış. Oğul armut ağacının dalında uslu uslu alınmayı bekliyor.






Ağacın altına beyaz bir serilmiş. kütük kovanı bezin üzerine dalı kesilerek ağaçtan aşağıya bezin üzerine silkilmiş ve kütük kovanı da arıların girmesi için bezin üzerine arka kapağı açık bir şekilde bırakıldı.


Erhan ağabeyin küçük kızı oğul çıktığında babasına devamlı şekilde yardımcı olduğu için bu konuda tecrübe sahibi olmuş. Erhan ağabeyin büyük yardımcısı. Bu oğul da alınırken iki usta Babası ve Ömer ancası tarafından pek sözü dinlenmese de yardımlarını esirgemedi.



Oğul içeriye girmeye başladıktan sonra kütük kovanın arka kapağı kapatıldı. Arılar zarar görmesin diye Ömer ağabey kapağı kapatırken Erhan ağabey körük ile arıları içeriye doğru yönlendirdi.


Oğul kütük kovana girdikten sonra kovan ağacın altında bir varilin üzerine konularak dışarıda kalan arıların girmisi için o şekilde bırakıldı.