18 Haziran 2008 Çarşamba

ERHAN AĞABEY'den BİR OĞUL DAHA


Erhan ağabeyin arılığından görünüm. Kütük kovanlar, kara kovanlarlar, sepetler ve fenni kovanlar bu sene oğul fazla olması sebebi ile tamamen dolmuş durumda arılıkta kovan koyacak yer de kalmamış gördüğüm kadarı ile. Ömer ağabey ile onun ekmek fırınında herzamanki arıcılık sohbeti yaparken telefon çaldı. Konuşmalarından karşıdakinin Erhan ağabey olduğunu anladım. Oğul çıktığını anlatıyor olacak ki Ömer ağabeyden kovan alıp gelmesini istiyordu. Bizde Ömer ağabey ile önce Ömer ağabeyin arılığına gittik parçalanmış durumda olan kütük kovanı hemen takıştırdık parçalarını ve kütük kovanı alarak Erhan ağabeyin evine gittik.



İki hacı oğulun alınması konusunda farklı düşünceleri vardı. Fakat sonunda orta yol bulundu.



Biz Ömer ağabey ile gelene kadar Erhan ağabey hazırlıkları yapmış. Oğul armut ağacının dalında uslu uslu alınmayı bekliyor.






Ağacın altına beyaz bir serilmiş. kütük kovanı bezin üzerine dalı kesilerek ağaçtan aşağıya bezin üzerine silkilmiş ve kütük kovanı da arıların girmesi için bezin üzerine arka kapağı açık bir şekilde bırakıldı.


Erhan ağabeyin küçük kızı oğul çıktığında babasına devamlı şekilde yardımcı olduğu için bu konuda tecrübe sahibi olmuş. Erhan ağabeyin büyük yardımcısı. Bu oğul da alınırken iki usta Babası ve Ömer ancası tarafından pek sözü dinlenmese de yardımlarını esirgemedi.



Oğul içeriye girmeye başladıktan sonra kütük kovanın arka kapağı kapatıldı. Arılar zarar görmesin diye Ömer ağabey kapağı kapatırken Erhan ağabey körük ile arıları içeriye doğru yönlendirdi.


Oğul kütük kovana girdikten sonra kovan ağacın altında bir varilin üzerine konularak dışarıda kalan arıların girmisi için o şekilde bırakıldı.




Hiç yorum yok: