23 Ekim 2009 Cuma

ESBAL

Esbal, Diğer bir adıyla Uzman Arıcılık ilimizde arıcıların uğrak yeri veya buluşma yeri gibi, arıcıların bir araya gelerek güzel sohbetler yapılır. Biz de Hacı ağabey ile şehirde buluşacaktık, nerede buluşalım derken, merkezi bir yerde olan Uzman arıcılıkta buluşalım dedik ve orada buluştuk.

Önceleri gittiğimde varmı yeni birşeyler diye yenilikleri soruyordum. Bu gidişimde biraz değişiklik yaptık. Elimde bulunan tarihi eser sayılacak körüklerin tekrar kullanılır duruma getirmek için parça sorunca.
Bu günkü konu başlığı ortaya çıktı. Arıcılıkla ilgili eskiden kullanılmış arıcılık malzemeleri. Yukarıda Uzman Arıcılığın ortaklarından Muzaffer bey ve masanın üzerinde küçük bir arı kovanından yapılma sigara küllüğü. Daha doğrusu küllük küçük bir arı kovanı. bir de akvaryum kovan.



Akvaryum kovanın camları yok. Aslında ben bunun aynısını bir arkadaşımızda faal bir şekli ile de görmüştüm.



Sigara küllüğü şeklinde minyatür bir kovan. Ölçüler çok küçük olmasına rağmen çerçeveleri dahi var içinde.



Çerçeveleri ve minik kovanın iç görünümü.


Hacı Ömer ağabey ve Eskişehir'li arıcılarımızdan Emekli öğretmen İsmail ERDOĞAN bey, orada yeni tanıştık. 100 üzeri kovanla çalışan bir arıcı arkadaşımız.

Muzaffer ağabey beni tanıştırırken hemen sayfamı açarak İsmail beye anlatıyor.


Eskilerden söz açılınca, 1340 yılında yazılmış, arıcılık kitabı ortaya çıktı. Tabi Osmanlıca olduğu için hacı abi incelemesine rağmen çözemedi, arapça olsa belki tercüme yapabilirdi ama yok olmadı tabi, yanlızca resimlerine bakmakla yetindik.

Resimler karışmış burada eski arıcılık kitabı aranıyor. Hasan bey ve Muzaffer bey tarafında öyle güzel yere saklamışlar ki kendileri bile zor bulabildi.






Yazarı ve yazıldığı tarih küçük bir parça kağıt ile eklenmiş üzerine. Bu kitaptan kovan resimleri. Kitabın kapak resmi.


Bu oğul yakalama torbası, teknik arıcılıkta oğul olmadığı için sanıyorum, bu günlerde müşteri çıkmıyormuş. Eskiden çok miktarda bu torbadan yaptırıp arıcılara satıldığı belirtildi. Bir tane numune kalmış. Bence güzel birşey hiç istemediğimiz halde oğul çıkabiliyor bu durumlarda büyük kolaylık sağlayacak diye düşünüyorum.



Yukarıda ve aşağıda Mum eritme, Petek takarken çerçevelere, eskiden kullanılmış, tabi bunların yeni modelleri var şimdi, bu tarihi eser olmuş artık.


7 yorum:

HB dedi ki...

Amca, bunları müzeye de yüklesek...

Murat Çakır dedi ki...

Kitabın ismi AMELİ VE FENNİ ARICILIK. Yazarı kısmı sanırım yanlış okunmuş Ahmet Arif yazmıyor. A. Ferit gibi okudum. Yazarın ünvanı kısmında ESKİŞEHİR VİLAYETİ BİRİNCİ SINIF ZİRAAT MÜDÜRÜ yazıyor. 1921 yılında 2. baskısıymış. Muhtemelen bu kitap, 1912 İstanbul baskılı aynı isimli kitabın Eskişehir'de yapılan ikinci baskısı. 1921 tarihinde ülkenin içinde olduğu durumlar değerlendirildiğinde, hakikaten çok önemli bir olay.

yusuf şimşak dedi ki...

SLM...

Bünyamin Bey.

Nostalji yapmak güzel.Eski arıcı üstadlarının kullanmış olduğu aletleri görmek ayrı bir tad.Kovan modeli ilgimi çekti.Acaba en üst katı ballık kullanıyor ve aynı zamanda o delikle ana geçişini engelliyorlar olmasınlar.Şayet öyle bir durum varsa ,bizim dedelr taa o zamandan seksen binlik kovanla çalışıyorlardı demektir ki bu da bizim için üzerinde düşünülmesi gereken bir konu.Biz hala nasıl seksen binlik kovan ile çalışabilirizin hesabını yapıyoruz.

mahmudiyearicilik dedi ki...

Müzeye yüklemek güzel olur tabi, fotoğrafları çekerken benim de aklımdan geçmişti. Yüklersen sevinirim. Murat abi tercüme yapmışsın teşekkürler biz sadece fotoğrafın üzerinde büyütülünce görünün küçük kağıttaki bilgiler haricinde bilgimiz yok. Teşekkürler.
Yusuf bey biz de sizin gibi resimlere bakarak kendimizce değerlendirme yapıyoruz. Yorumun için teşekkürler. Tercüme yapamadığım için görüş belirtemeyeceğim.

muratakın dedi ki...

Sayın Bünyamin Bey:
Müzelikleri bulmuşsun sahipleri de beraber.
kitaba gidince el atarız.
1340 ( 1924 ) yılında basılmış o kitap ve diğer aletler ele yeni geçmiş olsa gerek çünkü daha önce yoktu.
orada birde benim emeğimin ürünü var onu da gördüm.

Adsız dedi ki...

Sevgili Bünyamin şu anda teknolojiyi öğrenememin sıkıntısını çekiyorum.Sitene bakıyorum çok güzel heleki Uzman Arıcılık orada daha güzel görünüyor fakat bir türlü içimden geçenleri sana ulaştıramıyorum.Arıcıları çok seviyorum,seni daha çok seviyorum.Doğanın her türlü olumsuz şartlarına direnen,içinden payını almaya çalışan doğa sevgisi ile dolu arıcılarımız.Onlar bu sitelerde harikalar yaratıyorlar.Senin MÖ kullanılan kütük kovanlarını beni, birde Murat hocayı yakında Halil Bilenin müzesine koyarsın.Şahsında tüm arıcılara selam ve saygılarımı sunarım.

Adsız dedi ki...

Muzaffer abi Yazdığın yorumun altına bundan sonrakilerde isminizi yazarsanız iyi olur. Yorumun senden geldiğini bildiğim için yayınladım, İsimsiz olan yorumları yayınlamıyorum. Bilgin olsun, Teknolojiyi nasıl olsa çözmüşsün bundan sonra yorumlarını bu şekilde yapabilirsin.