14 Şubat 2010 Pazar

14 ŞUBAT

Bu gün güzel bir gün, sabah arıları dolaştım.Baharın gelişini müjdeliyorlar gibi. Böyle giderse yapılan planlamalar da değişiklik yapılarak bir hafta ongün öne alınarak o şekilde çalışmaya devam edeceğiz. Kış olmadı sayılır bu sene bahar da erken gelecek gibi görünüyor.

Karakovandan bir görüntü, karakovanın önünde bulunan giriş deliklerinden sadece bu yukarıda görünen den çalışma vardı. Bu gün ise bunun gibi beş tane daha delik var ve hepsinden de arı çalışıyordu.

Öğleden sonra da Hacı ağabeyin arılığını ziyaret ettik. Orasıda aynı şekilde çalışmalar son sürat devam ediyor. Sonbaharda onun deyimi ile zayıf kapattığımız (6 çerçeveli) kovan kontrol edildi. Olumsuz bir durum yoktu. Hatta beklenenden güzel olduğu görüldü, bal stoklarının azaldığı görülmesi üzerine, kovan içerisinden bir çerçeve arıları silkerek alınıp, yerine sonbaharda kuluçkalıktan almış olduğumuz, ballı bir petek verildi. Kuluçkalıktan alınan petekleri ayrı bir bölümde saklıyoruz ve ilk baharda arı beslemisinde kullanıyoruz, kendimiz tüketmiyoruz ve başkasına da satmıyoruz.
Ballı petekler sayesinde arı da çok güzel bir gelişme oluyor. Bizim bölgemiz itibarı ile bu mevsimde besleme yapmak zor, şurup için erken kek olayını hacı ağabeyin arılığında iki sene önce kaldırdık. Bu sene de ben keki kaldırdım. Sonbaharda yapılan stoklarla kışı geçiriyorlar.


Arılıkta bir ballık dikkatimi çekti. Kovanın hikayesini Hacı ağabey anlattı. Dadant kovanın ballığı, hacı ağabey ile inceledik ölçülerine baktık. Anlattığına göre bu ballık kovanı ile birlikte Bulgaristan dan geldiğini anlattı. Ölçüleri diğer kovanlara uymadığı için kovanı ve ballığı kullanılmıyor.




Yukarıda görüldüğü üzere bazı çerçeveler ballık ile ölçüleri tutmuyor. Bunun üzerine Hacı ağabey ben onun kendi çerçevelerini getireyim dedi. Kendi çerçeveleri tam bir uyum içerisinde, çerçevelerin de kovanla birlikte geldiğini söylemesi üzerine çerçeveler farklı bir şekilde yapılmış gerçektek çok işçilik yapılmış.


Bu çerçevelerle Hacı ağabeyin bir pozu. Diyeceksiniz çerçeveler nasıl saklanmış, çerçeveler bizim kovanların yarım ballık tabir edilen ballıklarda kullanılıyor.



Bu yukarıdaki fotoğrafı Hacı ağabeyin bahçede bu gün çektim. İğde ağacının bahar geldi diye haber veriyor. Biraz erken gibi değerlendirdik fakat, daha önceden budama amaçlı ağacın kesilen dalından su damlaması, Ağaçlara su yürümeye başlamış demek ki.
Ağaçlara aşı yapma zamanı de geldi sanırım.




Bu videoları bahçemdeki kovanlarda bu gün çektim.


4 yorum:

muratakın dedi ki...

Sayın Bünyamin Bey:

Dadant ballığı bizimkilerin çok az farkı var. çünkü onlar iç örtü tahtasını açılmış üst kanal içine koyuyorlar.

mahmudiyearicilik dedi ki...

Hocam çok dikkatlisin maaşallah, böyle güzel ama işçilik fazla birde çerçeveleri ballığa yerleştirince çerçeveden aşağıya çıkıntı var o da arada çok fazla aralık kalmasın diye iç örtü tahtası kanalının yüksekliği kadar.
Saygılar

ARICISERKAN67 dedi ki...

selamunaleykum

Bizim buradada havalar güzel gitmeye başladı ama şubat ayı bitmeden tam olarak rahatlamış sayılmayız.Abi birde kovanların arasındaki mesafe dikkatimi çekti bu kadar yakın olunca kkarışıklık yaşanmıyormu.Kovanların farklı renklerde oluşununn karışıklık olmamasına faydası varmı.

mahmudiyearicilik dedi ki...

Kovanların yakın olmaları aslında yakın olmaz ama kış sezonunda böyle yakın konulabilir. Üstlerini kapatmak için. Kovanların ayrı renklerde olmaları tabiiki çok faydalı. Birde arıların iyi seçebildikleri rekler olursa daha iyi olur. Mavi. beyaz, sarı, yeşil gibi.
Saygılar.